Rus taşını Rus'a 'Oltu' diye kitlersen, o Rus bir daha aşağı inmez!
‘Ruslar geliyor’ başlığıyla yazdık, yayınladık hemen yorum geldi.
“Daği neydim, aşşaği yensinler. Bene ne heyri var?” (Dağı ne yapayım, şehre insinler. Bana ne hayrı var?)
Yıllardır aynı mevzudur bu. Her sezon öncesi, “dağa gelen turist, şehre inmiyor” cümlesi bir kısım şehir esnafının diline pelesenk olur.
Kimse kusura bakmasın, turist şehre inmemekte yerden göğe kadar haklı.
Ve onları haklı kılan da biziz!
Neden mi?
İnternet gerçeğini kabullenmeyen, turizm bloglarını takip etmeyen esnafımız -ki hepsini kastetmiyorum- haklarında neler yazılıp, çizildiğini bilmiyor!
Yerlisi yabancısı kazık yiyen bir turist, o sitelerde ve bloglarda, nasıl kazıklandığını Türkçe, İngilizce ve Rusça yazıyor.
YouTube’da görüntüleriyle ortaya koyuyor.
Dediğim gibi kimse kusura bakmasın… Kitabın ortasından konuşmalıyız.
Değişen turizm kültürü karşısında kendini değiştiremeyen, yenileyemeyen esnafımız hem kendi hem de şehrin ayağına sıkıyor.
Bir demlik çayı 80 liradan…
Üç kap yemeği 150 liradan…
Üç kuruşluk süs eşyasını bilmem ne kadardan…
Rus taşını Oltu diye Oltu taşını da yüzlerce liradan kitleyen bir anlayışın olduğu yerde turistin dağdan aşağıya inmesini kimse beklemesin.
Çünkü onlar ‘aptal’ ya da ’yolunacak kaz’ değil, turist.
Kim, hangi esnaf, hangi tespihçi, hangi lokanta, hangi kafe diyor sormayın, bu kazığı atan biziz!
Geçen sezon bizzat şahit oldum.
Dağdan kent merkezine taksiyle 40 liraya inen yerli turist, yine kent merkezinden dağa 70 liraya çıktı.
O adam otelin önünde ‘böyle rezillik görmedim’ diye tepki gösterirken, bir Erzurumlu olarak ben yerin dibine girdim.
Uzatmayayım.
Bakın yıllar sonra yine Rus turistler Palandöken’e geliyor.
Havalimanından otele, otelden havalimanına giderlerse hiç şaşırmayın.
Çünkü, geçen yıllarda gelip de kazıkladığımız o turistler, sanal alemde ‘bizi’ öyle bir anlattılar ki, ‘bize’ kazık nasıl atılır dersi verdiler.
Tabi anlayana!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!