Yüzümde oluşan tebessümü görmenizi isterdim.
Öyle ki, aynı tebessüm okuyacaklarınızdan sonra sizin de yüzünüze oturacak.
Üniversite arazilerinin belediyelere tahsis edildiği konusunda ‘Kötü Rektör’ başlıklı yazım ve sonrasında olup biteni yazmıştım.
Rektör Ömer Çomaklı çok sinirlenmişti.
Beni hedef gösterip, tehdit bile ettirdi.
Sayesinde gırla hakaret ve iftiraya uğradım.
Şimdi!
Bir an durun ve hepsini bir tarafa alın.
Sayın Çomaklı, geçen hafta bana açıklama (!) gönderdi.
Rektör Beye göre...
İftira etmiş, gerçek dışı iddialarda bulunmuşum!
Karalamış, rektörlüğün itibarını sarsmış, kişilik haklarını ihlal etmişim!
Mesnetsiz ve muğlak ifadelerle kamuoyunu da yanıltmışım!
Yemin ediyorum, ben ne dedim diye yazımı yeniden okudum.
Gelen açıklamaya göre gerçek şuymuş!
“Prof. Dr. Ömer Çomaklı Rektör olarak atandıktan sonra üniversitemize tahsisli araziden ifrazı yapılarak kamu kurum ve kuruluşlara tahsisi uygun görülen araziler şu şekildedir.
02.11.2016 Gümrük Müdürlüğüne, 0212.2016 Gençlik ve Spor Bakanlığı’na, 02.12.2016 İl Kültür Müdürlüğüne, 13.06.2017 Gümrük Müdürlüğüne, 25.10.2019 Cumhuriyet Başsavcılığına, 02.12.2019 Tapu Kadastro Bölge Müdürlüğüne arazi tahsisine ilişkin uygunluk bildirilmiştir.”
Bilmiyorduk, bunları da öğrenmiş olduk.
Ve belediyelere bir parsel yer verilmemiş!
Sıkı durun.
Bana bu açıklamayı gönderen Rektör Bey, iki gün sonra yapılan Yönetim Kurulu toplantısında aynen şu kararın altına imzasını attı.
“Mülkiyeti hazineye ait Üniversitemize tahsisli ve kayıtlı taşınmazların, belediyecilik faaliyetlerinde kullanılmak üzere Erzurum Büyükşehir Belediyesi, Aziziye Belediyesi ve Palandöken Belediyesine yapılan ön tahsis işlemleri; Atatürk Üniversitesi Yönetim Kurulu tarafından değerlendirilmiş ve Üniversitemiz topluma katkı politikaları çerçevesinde iptal edilmiştir. Bilgilerinize sunulur.”
Anlayacağınız tehdit edilmem, hakaret ve iftiralara uğramam benim yanıma ama araziler de üniversitenin geleceğine kâr kaldı.
Şimdi yüzünüzdeki o tebessümü görür gibiyim!
Bu noktadan sonra müsaade edin, iki kelam edeyim.
Erzurum Ajans ve Onur Sağsöz olarak kamu yararını gözeterek sadece gazetecilik yaptık. En yakın örnek diye söylüyorum dün nasıl Hınıs KYK yurtlarını gündeme getirdiysek...
Kullanım önceliğinin Atatürk Üniversitesi’ne ait olduğu arazilerin uyanık geçinen belediyelere verilmemesi gerektiğine de dikkat çektik.
Kendisine iftira attığımı, karaladığımı düşünen ve bir gazeteciyi anlamamakta ısrar eden Rektör Çomaklı, attığı son imzayla tarihi bir hatadan döndü.
Emin olun, bir karış toprak verilseydi peşi çorap söküğü gibi gelecekti.
Bakın bu süreçte beni hedef göstermesine rağmen profesyonelliğimi elden bırakmadan hareket ediyor ve yanlıştan döndüğü için kendisini kutluyorum.
Emin olun zafer kazanmış komutan edasında değilim, kazanan meslek ahlakıdır.
Kazanan üniversitedir.
Kaybedenler...
Şahsıma, ekmek yediğim kuruma, patronuma iftira atanlar, tehdit edenler kaybetti.
Bazı siyasilerin kucağına oturan bazı gazeteciler kaybetti.
Bu durumdan çıkarım sağlamaya çalışan bazı siyasiler kaybetti.
Öküzün altında buzağı arayan, dedikoducular kaybetti.
Emek verdiğim Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti kaybetti.
Keyifliyim üniversite kazandı.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!