''Ula Müslüman get işen, gücen bak! Allah akıl fikir versin''

“Ula Müslüman” der söze başlardı.

Nüktedandı.

Konuştuğunda cemaatin yüzünde tebessüm eksik olmazdı.

Sırf onu dinlemek için camiye gidenleri bilirim çünkü on numara hitabeti vardı.

Asla yobaz değildi.

Atatürk der, Cumhuriyet derdi.

7’den 70’e herkes onu sever saygıda kusur etmezdi.

İsteseydi dernek, tarikat kurar paraya para demezdi!

Hiç işi olmadı.

Bir Erzurum sevdalısı tam bir Dadaş’tı.  

Erzurumspor maçlarına gider, dua ederdi.

“Ula Müslüman bak günahtır, sakın küfür etmeyin” diye uyarırdı.

Taraftarın çıtı çıkmazdı.

Tansu Çiller, Bülent Ecevit gibi devrin tüm siyasetçileri kankasıydı.

Ama kimseye şuna oy verin, buna oy verin demezdi.

Vefatında cemaat, bırak camiyi caddeye sığmadı.

Hayattayken, bir güne bir gün “Ben kanaat önderiyim” demedi.

Ama bir Erzurum onun arkasındaydı.

* * *

Hey gidi hey nerden nereye…

"Tayyip Bey'in yanına gelmeyen adamın imanından şüphe ederim" dedi.  

Kim bu ‘iman ölçer’ diye linke tıkladım.

Erzurum Kanaat Önderleri Derneği Başkanı İbrahim Özmen çıktı.

Bir saatten fazla süren basın toplantısında söylemiş bunları.

Olur ya, bir takım medya cımbızlamış, o şekilde servis etmiştir söylediklerini diye düşündüm.

Telefonla aradım kanaat önderini!

Böyle bir ifadeniz var, tepkilere ne diyorsunuz diye sordum.

Ne yalan söyleyeyim; yok, hayır, yanlış anlamışlar, öyle demek istemedim gibi sözler duyacağımı beklerken…

Freni patlatmış kamyon gibiydi İbrahim Bey…

“Bilerek söyledim. Tayyip Bey’in yaptıklarını görüp de bunları inkâr edenin ben imanından şüphe ederim. Ben kimseye hakaret etmedim, bu benim hakkım bile bile söyledim” dedi.

“Bundan sonra her gün konuşacağım” dedi.

Tamam, İbrahim Bey konuşun da, niye böyle dediniz?

“Ben kanaat önderiyim, şehir için konuşuyorum bu benim hakkım.”

Ben de kanaat getirdim ki, iletişim kuramıyoruz teşekkür edip, telefonu kapattım.

Zordur bu zihniyete sahip kişilerle iletişim kurmak.

Saat gibi kurulmuş yapıları vardır.

Bazen zemberek boşalır, ne dediklerini bilmezler.

O çokbilmiş üslup ve tavırlarıyla halim selim insanların bile sinirlerini hoplatırlar.

En iyisi uzak durmaktır, kendi hallerine bırakmaktır onları.

Gitmeyin üstüne belli ki, İbrahim Beyin fantezisi de bu!

Bırakın o konuşsun.

Siz gelin bir efsane olan Naim (Gölleroğlu) Hoca’ya bir Fatiha okuyun.

Allah gani gani rahmet eylesin.

Hayatta olsaydı sadece “Ula Müslüman get, işen gücen bak. Allah akıl fikir versin” derdi.