Hey gözünü sevdiğimin siyaseti!

Basında hemen her gün bir kadrolaşma haberi okuyoruz değil mi?

Bilmem hangi kurumun amiri, oğluna, kızına, gelinine, falanına filanına kadro vermiş.

Dıdısının dıdısının dıdısını bile işe almış.

Bal tutan bırak parmağını, yalamadık yerini bırakmıyor şu ortamda!

Yalamayana da keriz diyorlar.

Hey gözünü sevdiğimin siyaseti!..

Toplumu ne noktaya getirdi.

Bu tür haberleri görünce şahsen moralim bozuluyor.

45’inden sonra devlet işine girecek halim yok ama empati yapıp, girmeye çalışanların yerine koyuyorum kendimi.

Ne yalan söyleyeyim, argo tabirle ayar oluyorum.

Sabah gelen bir maille yine öyle oldum.

Hemen Atatürk Üniversitesi’nin sitesine girip kontrol ettim.

Gerçekten de öyleymiş.

Eski Rektör Hikmet Koçak, kızını, oğlunu, gelinini, damadını, damadının kardeşini liste uzayıp gidiyor işe almış.

Hele bir de yenisine bakayım dedim.

Siz de girin bakın, Çomaklı listesi orada duruyor.

Sonra siyasiler aklıma geldi.

Hani şu Rektör Ömer Çomaklı’nın yanından ayrılmayan AK Parti Palandöken İlçe Başkanı Haktan Ömeroğlu var ya...

Maşallah!

Baba, kardeş, kuzen...

Kimi ararsanız var.

Daha önce haber bile olmuş, Sözcü, Bir Gün yazmış ama ben atlamışım.

İhale-ler aldığını falan da yazmışlar ama bugün konumuz değil, detayına sonra bakarım dedim.

Vaktinizi almayayım, liste orada girin bakın.

Boşuna demedim gözünü sevdiğimin siyaseti...

Yeter ki, kıyısından, kenarından şöyle bir bulaş, bak kapılar nasıl açılıyor, bak bir an da ne oluyorsun!

Alın bir örnek daha...

AK Parti Gençlik Kolları eski Başkanı Erdoğan Dönmez.

Bir Maşallah da ona diyelim.

Çünkü şimdi MKYK üyesi.

Genç yaşta hem akademik hem de siyasi merdivenleri hızla tırmanması güzel!

Tabi millet “iş” diye melerken, o da üniversitenin kadrosuna geçenlerden!

Böyle bir yığın isim sayarım. Zaten her biri çevremizde değil mi?

Yine diyorum gözünü sevdiğimin siyaseti, sen nelere kadirsin!

Bu arada ne demekti siyaset?

Ülkenin yönetimi...

Ekonomisini, güvenliğini sürdürmek, iktidarda kalmak, halka hizmet etmek.

Yani bir anlamda toplumu sevk ve idare sanatı.

Gülmeyin!

Sabredin önce kendilerini sevk ve idare etsinler, sıra bize de gelir.

Gülmeyin demedim mi?