Türkoğlu, Yerel Yönetime Sordu: “Oltu Halkı Olarak Bu Yaşam Tarzını Hak Ediyor muyuz?

‘’Ülkemizi dört bir yandan düşman çevrelemişken, bizler günlük siyaset yapma peşinde olmadığımızı belirterek ve memleketimizin ( oltumuzun )kanayan yaralarının farkında olduğumuzu düşünerek bu açıklamayı yapma gereği duymaktayız’’ Türkoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Oltu’da yaklaşık 15 yıldır bir yönetim şekli var bu 15 yılda aşikârdır ki memleketimiz 40 yıl geriye götürülmüştür. Seçimler yaklaşırken geçen bu sürede yönetim tek bir kişiden oluşuyormuş gibi bu yönetimin içerinde olan herkes ‘’memlekete bir yanlış yapılmış bu yanlışı tek adam yapmıştır’’ gibi bir izlenim vermektedir ve enteresandır ki bölge halkının aklıyla dalga geçilerek buna inandırmak istenmektedir. En basitinden yani kendi sözlerinden yola çıkarsak doğalgaz tamam su zaten tamamdı. Doğalgazı bahane ettiniz Oltu’da 10 metre düz yol yoktur (mart, nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos ayları geçer yatarsınız kış mevsiminde işe koyulursunuz). Su dediniz (dünyanın yatırımını yaptınız ) herkes biliyor ki suyumuz içilmiyor ve tonlarca sorumuz vardır.

BÖLGE HALKINA VE YÖNETİME SORUYORUZ, bizler Oltu Halkı olarak bu yaşam tarzını hak ediyor muyuz? Bizler yaşanmışlıkları sabırla takip edeceğiz söz sırası bizlere gelince emin olunsun ki herkes hak ettiğini yaşayıp ve duyacaktır.

’’BU MEMLEKET BİZİM HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKAĞIZ’

Oltu’ya bugünlerde bir üst geçit yapılmıştır. Çok sevindik ama bu üst geçitlerin daha çok gerekli olduğunu düşündüğümüz okullara gidiş güzergahlarında daha fazla ihtiyaç olduğu acıktır neden oraya yaptınız demiyoruz, lazım olan bölgelerde yapılmasının gerektiğini düşünüyoruz. Bu yönetim anlayışı geçen bu süreçte doğunun en büyük ve güzel ilçesi olan Oltu’muzda ciddi anlamda siyasi kutuplaşmalara sebep olmuştur. Özgür basının susturulması için illegal yollar da denemiştir. birileri para kazanacak diye oltu da esnafın esnaf komşusu ile kötü olması için bariz çalışmalar oldugu görülmüştür (esnafın dükkanın önündeki elektirik direlerine iki sokak ötedeki işyeri reklamları asılmıştır ) ve yönetim buna duyarsız kalmıştır.belediyemize kazanç getiren Belli bölgelere bilbordlar varken bu elektirik direklerindeki reklamlara gerek varmıydı amaç ne idi bütün bunları büyükşehir belediyesinin yaptıgı çümleleri ile savunma yapılmıştır ,yoların orta refüj ile bölünmemesi için ilgililere yaptığımız itirazların sonucuda büyük şehre dayanmıştır.

BURASI OLTU BURADA BİZLER YAŞIYORUZ

Erzurum büyük şehir belediyesi bizlerin yaşam alanını daraltma gibi bir hakkı yoktur ,yönetim olarak oltuda yapılan yanlış hizmetler konusunda büyük şehrin önüne geçilemiyorsa buyurun gelin birlikte yaşanılır bir oltu için ne bedel ödenecekse birlikte ödeyelim Bizler bu sorunun çözülmesi anlamında şu kanaate varmışızdır ki MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ bu olaya vakıf olmadan bu kardeşliğimizin ve yaşanılır bir oltunun gelecekteki görüntüsünün iyi olmayacağının farkındayız düşüncesi ile bu konuda aktif rol almayı da düşünmekteyiz. Ayrıca bir isteğimiz de olacak;bu ülkenin beka sorunu gündeme geldiğinde koşulsuz şatsız devletinin yanında olan ülkücülerin lideri olan RAHMETLİ BAŞBUĞUMUZ ALPARSLAN TÜRKEŞ isminin Oltu’da bir caddeye verilmesini saygılarımızla arz etmekteyiz. Diğer bir konu ise Türklük gururu ve şuuru ile görev yapan ülkücü memurlarımıza ve işçilerimize haklarının verilmeyerek haksızlık yapıldığını düşünmekteyiz.

Toprak altında yatan 5000 şehidimiz bizlere bu cümleleri sarf etme cesareti vermektedir. Buradan yüksek sesle söylüyoruz; bölgede ÜLKÜCÜLER yalnız değildir! Bize artık susmak yok. Bu böyle biline! Eğer susmuş isek de, bu VATAN SEVDAMIZDAN kaynaklıdır. Buradan bir konuya da değinmek istiyoruz; bölgemizde kolluk kuvvetlerine bakış açımızın değiştiğini düşünmekteyiz, unutmuş gibiyiz şehit kelimesinin anlamını! Çocuklarımız gündelik heveslerinin peşinde. Vatan sevdamızı, bayrak sevdamızı aşılamakta güçlük çekiyor gibiyiz! Ülkemizin bekası için 15 Temmuz’ların tekerrür etmemesi için Oltu Ülkü Ocakları büyük gayretler içerisindedir.

Ülkemizin geleceği için bu cümleyi de kurma gereği duyuyoruz; ’’OCAKTA CAY İÇEN SOKAKTA UYUŞTURUCU İÇMEZ GEL BERABER ÇAY İÇELİM ‘’ Bu paragrafı daha iyi anlatmak için; Yıl 2009 ve Genel Başkanımız Dr. DEVLET BAHÇELİ ( fetoclerin organize ettikleri )Türkçe Olimpiyatları’na katılmayacağı söylediğinde, din düşmanlığı ile suçlandı! Ve 15 Temmuz bütün Türkiye anlamıştı, anlamıştı yine ANLAMIŞTI ÜLKÜCÜLÜĞÜN NE ANLAMA GELDİĞİNİ! Aziz TÜRK Milleti’ne saygılarımızla..”